enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
22°C
DİKEY REKLAM
DİKEY REKLAM

Jeoloji Mühendisi Müjgan K. Yağcı; Silivri riskli bölgelerden biri

Jeoloji Mühendisi Müjgan K. Yağcı; Silivri riskli bölgelerden biri
25.08.2015
114
A+
A-

Jeoloji Mühendisliği’nin ne yazık ki Türkiye’de ihmal edilen bir konu olduğunu ifade eden Yağcı, “1999 yılından itibaren, büyük bir depremle tanışıldıktan sonra Jeoloji Mühendisliği biraz daha kendini duyurdu fakat hala daha gereken önem gösterilmiyor.” dedi.

Deprem Değil Bina Öldürür

Yağcı, “Deprem değil aslında binalar zarar veriyor. İstenirse alüvyon zemine bile bina yapılabilir. Yeter ki; sağlam şekilde bina inşa edilsin. Kazıklı temel bu konuda çok önemlidir. Sağlam zemine kadar sondaj yapılmalı bunun için de zemin etüdü zorunlu olmalı. Fakat bazı durumlarda zemin etüdleri çok önemsenmiyor. Belediye bu konuyu önemsediğinde ve Jeoloji Mühendisleri, İnşaat Mühendisleri kendi işlerini yaptığında sorumluluğu da paylaşmış olacaktır.” diyerek sözlerine devam etti.

Deprem kuşağındaki Türkiye’de sağlam bina yapmanın mümkün olduğunu ifade eden Müjgan Yağcı, “Mümkün olduğunca kaya zeminlere binalar yapılmalı. Ama Türkiye’de heyelan bölgesine de bina yapılıyor. Dünyada da sağlam olmayan zeminlerde bina yapılıyor mesela Şili bir ada ülkesidir. Daha geçtiğimiz günlerde yüksek şiddetli bir depremle sarsıldı. 7,8 şiddetinde depremde 5 kişi hayatını kaybetti. Tükiye’de 1999 yılında 7,4 şiddetindeki bir depremde 25 bin kişi hayatını kaybetti. Üstelik bunlar sadece resmi rakamlar.”dedi.

İnşaat yapılmaması gereken zeminler de olduğunu ifade eden Yağcı, tarımsal alanlara bina yapılmamasının çünkü torağın altının bataklık, balçık olduğunu; balçık zemine inşaat yapılmasının yüzde 70 risk payını göze almak demek olduğunu açıkladı.

“Sağlam kayalar, kireç taşı, kum taşı gibi volkanik kayaların ya da bazaltik kayaların üstüne binalar rahatlıkla yapılabilir.” diyen Yağcı, “İstanbul Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde. Türkiye’nin şanssızlığı, 2 fay hattına ev sahipliği yapması. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Güney Anadolu Fay Hattı ve Arap Yarımadası Platformu’ndan da etkileniyor. Lice Depremi bunun en basit örneğidir.” dedi.

Hangi Bölgeler Daha Riskli?

Hangi bölgelerin daha riskli, hangilerinin daha sağlıklı olduğunu ifade eden Yağcı, “Ülkenin en sağlam yeri Karadeniz Bölgesi çünkü oluşumunu en önce tamamlamış bölge orası. Karbonifer Dönemine dayanıyor yani sağlam bir kayaya oturuyor.

İç Anadolu’da Konya, Aksaray’da risk daha az. Deprem kuşakları da kendi içinde risk oranına göre ayrılıyor çünkü. İstanbul’un belirli kesimleri sağlam.

En kritik bölge, tarihi yarımadanın olduğu alan. Beyazıd, Eminönü, Bakırköy; kıyıda Silivri, Mürefte açıklarına kadar; Beşiktaş, Sarıyer risk yüksek bölgeler. Denizle iç içe oldukları için korozyon riski daha yüksek. Buralarda binaların zeminin daha sağlam olmasına dikkat edilmeli.

Sağlam zeminler, Şişli, Zekeriyaköy, Beykoz, Kartal sayılabilir.

Her bölgede risk var ama sonuçta. Neticede deprem kulağı ülkesiyiz. Bunun için önlem alınması şart.” diyerek önlemlere dikkat çekti.

Binanın Daha Sağlam Olması İçin Ne Yapmalıyız?

Riskli bölgelerde de sağlıklı binaların mümkün olduğunu anlatan Yağcı, “Zemin iyileştirilmesi konusuna önem verilmeli. Binayı yapmadan önce eğer bina bodrumluysa; kaç bodrum ayrıldıysa buna uygun temel atılmalı. Radye temel üzerine oturtulmalı. Bu temelden sonrası en az 50 cm olarak belirlenmiştir. En iyi zemin için bile en az 50 cm olarak kullanılmalı, riske göre zemin iyileştirilmesi artırılmalı.

Binanın üzerine çıkıldıkça, bodrumların üzerinde en az 70-80 cm arası su basman olması şart. Zemini etkileyen don olayının gücünü azaltabilelim. Bunlar yapıldıktan sonra zemin, bizi çok da etkilemez. “Zemin Emniyet Gerilmesi” denilen kazıklı temelle birlikte dipten gelen ve üstten gelen baskı arasında dengeyi kurmak,. bu binanın daha dayanıklı olmasını ve yüke daha elverişli olmasını sağlayacaktır.

Sağlama yakın bir zeminde, insan gücüyle atılan temelle eğer bodrum yapılmazsa en fazla 2 kata kadar izin verilebiliyor. Onun dışında eğer bodrum olacaksa binada mutlaka su basman olmalı, radye temel atılmalı, zemin etüdü yapılmalıdır. Yani bir binanın temeli sağlam atılırsa, deprem korktuğumuz zararı vermez.” diyerek sözlerini tamamladı.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.