enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2641
EURO
37,6275
ALTIN
2.916,22
BIST
9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
26°C
İstanbul
26°C
Açık
Salı Çok Bulutlu
25°C
Çarşamba Az Bulutlu
26°C
Perşembe Çok Bulutlu
26°C
Cuma Hafif Yağmurlu
24°C
DİKEY REKLAM
DİKEY REKLAM

Veda Mektubu

01.10.2024
15
A+
A-

Sevgili kardeşim, Hulusi…

“Ömür bir musikidir. Çığlıkla başlayan bu melodi, mırıltılarla ve ninnilerle sürer. Sonra cıvıltılar karışır, derken müzik coşar, parça baş döndürücü bir ritme dönüşür. Ardından fark ettirmeden düşer müziğin temposu. Ritim ağırlaşır, sonunda bir saz semaisi olur. İniltilerle sayıklamalarla yavaşlar… yavaşlar… ve susar.
En son bir sela sesi ile musikinin bittiği ilan olunur.
Yaşamak ise dans etmeye benzer o müzik eşliğinde…”
Böyle yazmıştın “Turna Fırtınası” isimli eserinde.
Ne zaman düştü yüreğindeki müziğin temposu?.. Cıvıl cıvıl coşan o müziğin ritmi ne vakit ağırlaştı da döndü bir saz semaisine?..
Niçin duymadık iniltilerini ve anlayamadık sayıklamalarını; kendi derdimizle meşguldük de bu yüzden mi göremedik hiç yavaşladığını!..
Ne tez yoruldun ya da bıktın dans etmekten, duymaz oldun müziği?..
Ve bir sela sesiyle ilan ettin musikinin bittiğini…
Ah, Hulusi!..
Ancak sustuğunda farkedebildik, o naif ruhununun derinliklerinden yankılanan kırlangıç çığlığını…
Oysa cıvıltılarınla doldurmuştun “Mavi Kasabanı,” umursamamıştın hiç alkışları…
Tıpkı “Göğerçin” adlı eserinin tanıtım yazısındaki sözcükler gibi geçtin hayatımızdan, “kâh sızarak, kâh çağlayarak”…
Sevgili Hulusi, ben, seni “Silivri Kuzey Kafkas Kültür Derneği” nin yıllar önce Kalepark’ ta düzenlediği gecede, Çerkes mızıkası ve akordeon eşliğinde Kafkas Dansı yaparken terden sırsıklam olmuş gömleğinle, o çağıltılı halinle hatırlayacağım…
Ve bil ki, ruhunun inceliği yansımış sesinle, bana “Ufuk ağabey” diye seslenişini çok özleyeceğim.
Gittiğin yerde “Guşewored” (Beşik şarkısı) ninnisi söyleyen anneler, “Adige Woredleri” anlatan babalar olacaktır muhakkak; olur da, “samarkau” (şaka) şarkıları, manileri söylenen bir düğüne denk gelirsen, ruhunu yansıtan tebessümünü eksik etme sakın gençlerden!
Sen de onlara yazdığın kitapları; Göğerçin, Turna Fırtınası, Canlar, Yüz Elli Yıl Böyle Geçti, Burası Çeçen Komitesi, Son Özgürlük Savaşı Çeçenya, Gurbetten Çerkes Hikayeleri, Türkü Öyküleri, Kırk Diyardan Masallar ve Geçmişi Sürgün Şehir’ i… “Mavi Kasabanı” anlat.

Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.