Meclis toplantısını izlerken hayretler içerisinde kaldım. Muhalefet , Selimpaşa Kadınlar Plajı , kaçak yapılar , kaymakamlık arkası otopark , sosyal tesisler zamları üzerinden Balcıoğlu’na yüklenirken kendi kalesine kaç gol attı sayamadım.
Cumhur İttifakı Belediyesi beş yıl boyunca Silivri’yi yönetti . Önce ‘ Kimsenin Kartvizitine bakılmayacak ‘ diyerek yola çıktılar . Sonra duygusallık ağır basınca Merdanoğlu, Mega Alışveriş Merkezi , İskeçeli , Başkan Yardımcısı Hasan Solak’ın babasının evi gibi bir çok kaçak yer sümen altı edildi .
Daha da ileri gidildi , kendi ilçe başkanlarına kıyı kenar şeridi içinde kalan dolgu alanına belediye imkanlarıyla kaçak yer yapılıp, işletmeye açıldı. Kendi eski ilçe başkanları , ilçe yöneticileri , kendilerine amigoluk yapan muhtarlar kamuya ait kaldırımları işgal ederek iş yerlerini büyüttü. Bunlara sanki iki ay önce seçilen yönetim göz yumdu .
İŞGALLER KALSIN, KAÇAĞI ÖNLEYELİM
AKP Ve MHP Grup Sözcülerinin her ikisi de geçtiğimiz dönem meclis üyesiydi. Bütün bu yukarıda saydıklarım sadece bir kaç örnek.
Şimdi size sormazlar mı sizlere ‘ Daha önceleri neredeydiniz ‘ diye? Havuz medyası , pardon akvaryum medyası sormayabilir ama birileri çıkıp soracaktır .
Sayın Celalettin Yazısı teknik biri olduğu için kaçaklar konusunda ‘ Yıkmak çözüm değil , engel olmak gerekir ‘ diye güzel bir tespitte bulundu . Geçtiğimiz dönem onların iktidarlarında 15 binden fazla kaçak yapı yapıldı , 600 tanesi yıkıldı ( Kartvizit sahipleri hariç ) . Yani Sayın Yazıcı bu talebinde haklı olmasına karşın kendisiyle çelişti .
KÖTÜ ÖRNEK, ÖRNEK OLMAZ
Sayın Sultan Aşkın’ da hukukçu. O da geçtiğimiz dönem meclis üyesiydi . Fakat bazı konularda da haklı olmasına rağmen kendisiyle çelişti asılında . Kaymakamlık arkası otopark kendilerine hükümet ortağı olduğu için kiralanmış , kira süresi bitmesine rağmen iki yıl daha kullanmışlar . Şimdiki yönetime kurum aynı uygulamayı yapmaya izin vermemiş. Yani siyasi bir tepki olay. Burada Sayın Balcıoğlu yine işi fazla büyütüp siyasallaştırmadan olayı kapattı fakat bana göre bu konu da Cumhur İttifakı’nın özrü kabahatinden büyük oldu .
Kadınlar Plajı’nın yasal olmadığı için , şikayetler üzerine kapatıldığını Sayın Balcıoğlu ısrarla söyledi . Buna rağmen Sayın Aşkın konunun ideolojik olduğunu , buna benzer bir çok işgalin olduğuna dikkat çekerek , onlara aynı uygulamanın neden yapılmadığını sordu . Yani kendisi de bu tür işgallerin yasal olmadığını fakat sadece kadınlar plajı konusunda yaptırım uygulandığına dikkat çekerek hukukçu olarak kendinle çelişti .
GÜZEL BİR TAKTİK
Sayın Balcıoğlu mecliste muhalefetin ortak olarak verdiği , Belediye Borçlarını araştırma komisyonu önergesini akılcı bir şekilde bertaraf etti. Sayın Balcıoğlu ‘ Olumlu ve olumsuz görüş belirtmeyeceğim . Meclisin verdiği karara saygı göstereceğim ‘ dedi. Mecliste oylama sunup , CHP’ li Meclis üyelerinin oylarıyla önerge red edilince de konuyu kapattı .
ZAMLARI ÖNCEKİ YÖNETİMİN
Sayın Balcıoğlu’nun tavrı siyasette pek alışılan bir tutum değil . Elinde ki kozları bile kimseyi incitmeden kullanıyor . Eğer aynı durum geçtiğimiz dönem yönetim de olsa kesinlikle kıyamet kopardı .
Mesela kendisi sosyal tesislerde yaptığı zam nedeniyle topa tutuldu . Oysa sosyal tesislerde yapılan zam kararlarının Sayın Volkan Yılmaz döneminde alındığı ortaya çıktı . Bunun belgeleri de Sayın Balcıoğlu’nun elinde . Yine her zaman olduğu gibi bu mecliste de konuyu kibarca geçiştirdi . Bakalım Sayın Balcıoğlu’nun bu tavrı daha ne kadar devam edecek.
YENİ YÖNETİME ZAMAN TANINMALI
Aslında Sayın Yazıcı’da Sayın Aşkın’da mesleki anlamda ve siyaseten çok donanımlı iki isim . Bence hataları daha ilk günden telaşla muhalefet etme çabaları oldu . Yeni döneme, geçmiş dönemin yöneticileri olarak biraz daha ılımlı başlayıp, muhalefetin dozunu ileriki zamanlarda arttırmaları gerekirdi . Fakat onlar ilk günden sıkı bir muhalefete başlayınca , geçmiş dönem yaptıkları önlerine çıkmaya başladı .
Siyasette ‘ 100 gün’ diye bir tabir vardır . Merkezi hükümetlere de , yerel yönetimlere de genel de yüz gün avans verilir . Bence mevcut muhalefet bunu atladı . Kaybetmenin verdiği hayal kırıklığı ve hırçınlık bu yanlışı yapmalarına sebep oldu.